12 Mayıs 2010 Çarşamba

FARKLI NOKTALARI İLE DENİZ BAYKAL HADİSESİ

Türkiye son iki gündür Deniz Baykal’ı konuşuyor.Siyasi tarihimizde ilk kez şahit olmadığımız bir durum olsa da;Deniz Baykal’ın yaşadığı diğer olaylardan farklı ve diğer yaşanmışların çok üstünde.Türk siyasi hayatının çok ama çok önemli bir figürü olan Deniz Baykal ,sekiz sene önce yaşadığı hadisenin şu an ortaya çıkması dolayısıyla düzenlediği basın toplantısı ile kendisine komplo düzenlenmiş olduğunu söyleyerek istifa etti.Evet,bir komplo var ortada çünkü;işin içinde özel hayata gerçek anlamda bir müdahale söz konusu.Ancak altını kesin olarak çizmemiz gereken bir durum var ki; o da bu yaşananların gerçek bir skandal olduğudur.Ortada basit çapkınlık hikayesi yoktur;çünkü.Baykal ilişkiye girdiği bayanı yani Nesrin Baytok’u bu olaydan sonra milletvekili yapmıştır.Hatta kocasının dahi bu olayın içinde olduğu gündemde.Bu da başta da değindiğimiz gibi bu olayı diğer tüm yaşanmışların üstünde yapmıştır.

BASIN TOPLANTISINDAN SÖYLEMLER
Deniz Baykal’ın istifa ettiği toplantıda verdiği önemli mesajlar vardı.Öncelikle komployu kendisine kuranların ,hükümet yetkisi olmadan bunu yapamayacağını ;dolayısıyla da komplonun içinde hükümetin olduğunu söyledi.Geçen iki günlük süreçte hükümet kanadından bu olaya karşı somut bir tepki gelmedi.Ortada ciddi bir suçlama olduğunu düşünürsek;bu olayın ortaya çıkartılması temiz siyaset adına hükümetin de görevidir.Deniz Baykal’ın bundan önceki suçlamalarda veya hükümet ile ters düştüğü durumlarda sergilediği dik duruşun olmaması,olayı yapmadım dememesi bir anlamda olayın kabullenildiğinin göstergesidir.
Toplantıda değinilen diğer önemli hususta Pennsylvania’ya gönderilen teşekkürdü.Bu teşekkür bir hedef gösterme mi yoksa yeni oluşumlar için destek arayışımıydı?Bunun da cevabı tarafların ağzından kesin ifadeler çıkmadıkça bir muallak olarak karşımızda duracak.

CHP’NİN BUNDAN SONRASI
Yaklaşık on gün sonra kongre heyecanı yaşayacak olan CHP’de böyle bir istifa elbette ki beklenmiyordu.Baykal’ın istifası sonrası gelişen süreçte ,partiye yeni dönemde başkanlık edebilecek isimler ortaya atılmış durumda.Baykal’ın tekrardan dönebilme ihtimaline karşı,muhalif kanadın temsilcisi Haluk Koç,partinin aynı politikalar ile devamını sağlayacak,yapıyı bozmayacak fakat çok tartışılan bir isim olan Önder Sav,İstanbul’da başarılı bir seçim dönemi geçirmiş Gürsel Tekin ve de son olarak yolsuzlukların üstüne gitmesi ile parti içindeki değerini arttırmış ;parti içi dinamikleri hareketlendirebilecek Kemal Kılıçdaroğlu yeni dönem için ön plana çıkmış isimler olarak gözükmekte.Farklı isimler ön plana çıkmış,farklı görüşler ortaya atılmış olsa da Kılıçdaroğlu ismi diğer adayların önünde gibi duruyor.Ancak burada kimin geleceğinden çok ,gelen kişinin Baykal’ın etkisinde bir siyaseti sürdürüp sürdüremeyeceği önemli.Yeni dönemin başkanının statükoculuktan çıkması,yeni açılımlara açık olabilmesi,halkın dinamiklerine göre politikalar belirlemesi gerekli ve önemli olan.

BAYKAL İLE DEVAM FİKRİNDEKİLER
Bir önceki bölümde ortaya atılan isimlerin kongre sonrasındaki başkanlıkları ,Baykal’ın istifa kararından dönüp dönmemesine bağlı.Ancak tekrardan dönüş olursa ; bu dönüş beraberinde büyük olumsuzlukları getirir.Ana muhalefetten ötesini görememiş,farklı ideolojilere hiçbir zaman hitap edememiş ,yetmiş dört yaşında ,siyasette yüzü çok ama çok eskimiş bir lider Baykal.Ve de bundan sonraki süreçte bu skandal her zaman karşısına çıkacak,devam etmesi halinde.Bu da hem kendisine hem de partisine zarar verecek.

Ancak tüm bu gerçeklere rağmen Baykal’ın geri dönmesi için açlık grevine gidilmiş durumda.Atatürk’ün ,İsmet İnönü’nün,Ecevit’in liderliğini yapmış olduğu ,gelenekleri olan ülkenin en köklü partisinin ,Baykal’ın tekelinde bir partiymiş gibi bir duruma sokulmasını;onun tek çareymiş gibi gösterilmesini en başta partililer kabul etmemeli.Mevcut siyasi düzende solun tek partisi konumundaki CHP yepyeni vizyon ile yönetebilinecek bir partidir.Ve de kimsenin tekelinde olamayacağı tezini kanıtlamak en başta partililerin görevidir.Skandala adı karışmış başkanlarını geri döndürme ,bu yüzden onlara hiçbir şey kazandırmaz.Aksine kayıpları da beraberinde getirir.

İSTİFA SONRASI OLUŞABİLECEK SİYASİ KONJONKTÜR
Sonuç itibariyle bu istifa siyasi konjonktürü değiştirebilecek bir istifadır.CHP kongresini yepyeni bir vizyon ile yapar;yani gelecek başkan farklı kesimlere,farklı ideolojik yaklaşımlarla seslenebilirse siyasi düzen çok farklı bir boyut alır.Olumlu hava dengeleri rahatlıkla değiştirebilir.Ancak Baykal’ın geri dönüşü olursa;bu olayda kaybeden kesinlikle CHP olur.Türk halkı skandala ismi karışmış bir lidere olumlu yaklaşmaz.

Bakalım önümüzdeki süreç bizlere neler gösterecek?...

ERDEM ÇETİN