10 Mayıs 2011 Salı

Bilimsel Kıskanma

Geçtiğimiz günlerde, bir önceki yazıda bahsettiğimiz "schadenfreude" kavramını öğrencilerime anlatmış ve bu konuda ne düşündüklerini kendi aralarında konuşarak tartışmalarını istemiştim. Gözlemlediğim kadarıyla insanlar bu kavramı kıskançlık kavramıyla karıştırmaya çok meyilliler. Kimisi bunu bilimsel bir gerçek olmasından kaynaklı olarak kavramaya çalışsa da; verdikleri örnekler nedense sürekli kıskançlık kavramını işaret ediyordu. Bir önceki yazıda gerekli açıklama oldukça net bir şekilde açıklandığı için schadenfreude olayına tekrar girmeye elbette gerek yok. Hatta bunu anlamış olup olmanız çok da önemli değil benim için. Bu durumda ne halt etmeye bu yazıyı yazdığımı soracak olursanız; ona cevabım da asıl konunun kıskançlığın bilimsel yönü olduğu olacaktır. Bu konunun schadenfreude yazısının hemen arkasına gelmesi ise sadece ama sadece tesadüf.

İnternette dolaşırken kıskançlık üzerine bilimsel araştırmalardan bahseden bir bilim adamının röportajına denk geldim. Röportajı okurken bilim adamının yer yer schadenfreude'den bahsettiğini ve bu kavramın kıskançlıktan farkını ortaya koymaya çalıştığını gördüm. Bilimsel bir kaynak ortaya sürüldüğünde iki kavram arasındaki farkın -ayırt etmekte zorlananlar için- daha net anlaşılacağını düşünüyorum.

Bilim adamları MRI taraması diye bir teknik geliştirmişler. Bu teknik sayesinde, komplike duygular esnasında beyinin aktivite alanları gözlemlenebiliyor. Beyin esasında schadenfreude ve kıskançlık için ortak bir alanı harekete geçiriyor; lakin schadenfreude'de beyin farklı bir bölgeyi daha harekete geçiriyor. Tesadüf müdür bilinmez ama bu bölge de kişinin bir ödül veya hediye aldığında yaşadığı mutluluk hislerinde beyinin kullandığı bölgeyle aynı.

Kıskanmak ise, bireyin kıskandığı kişinin acısından duyduğu mutluluk olarak tanımlanıyor. Bunun sevilen birini kıskanmakla uzaktan yakından bir alakası yok. Ona bilim adamları da henüz bir açıklama getirebilmiş değil. Ben bir bilim adamı değilim elbet ama bana kalırsa insanlar sevdiklerine karşı aidiyet duygusunu hissettiği zaman kıskanıyorlar. Diğer türlüsü (nasıl olur bilmem) bir çeşit ego tatminidir kanımca.


Yazıda bahsi geçen röportaj için buraya tıklayın.