28 Şubat 2010 Pazar

BOŞ ZAMAN DEĞERLENLENDİRMEK

Boş zaman nedir? Boş zaman dediğimiz zaman aklımıza gelen şey yapmamız gereken bir işimiz,yetişmemiz gereken bir şeyimiz olmaması mıdır? Boş zamanlarımızda neler yaparız? Öncelikle zaman ve boş zaman kavramları hakkında bilmemiz gerekenler var.Zaman; insanın hayatında başı ve sonu olan,tekrarı mümkün olmayan,belli ölçütlere dayalı bir kavramdır. Boş zaman ise kişinin uyku,yeme,içme,zaruri ihtiyaçlarını karşılama,ders çalışma, iş saatleri, gezme, eğlenme dışında kalan, özgürce kullanabileceği, kendi ilgi ve yetenekleri doğrultusunda kullanacağı ve sadece kendisinin seçerek kullanabileceği zamandır.Boş zamanlarımızı değerlendirmek gerçekten çok büyük bir sanattır.Bu tür zamanlarda kimisi dinlenmek,kimisi sevdikleriyle olmak,kimisi izleyemediği bir filme gitmek,kimisi yoğun ve sıkıcı iş ortamından uzaklaşıp belki şehir dışına çıkıp kaçamak yapmak isteyebilir.İnsanların bu konuda daha farklı seçimleri de olabilir.Boş zaman değerlendirmek esasında kültürel bir mevhumdur.Bunun için de bir eğitime ihtiyaç vardır.Etkili boş zaman değerlendirebilmek için bu konuda da bir eğitim şarttır.Peki bu eğitim ne tür bir eğitimdir? Birey de ne tür özellikler esastır? Evvela bu konuda gönüllü olmak ön plandadır. Boş zaman eğitimi, bireyin boş zamanını akıllıca ve etkin bir şekilde değerlendirilmesi eğitimidir. Bireyin boş zamanını arzulanan yönde değerlendirmesi, estetik ve ahlaksal değerlerin kendisinde şekillenmesine, kendini yaratıcı olarak ifade edebilmesine, fikir edinmesine yardımcı olan bir eğitimdir. Bu da ister istemez insanda belirli bir kültür edinimi sağlamaktadır.Üniversite de öğrenim gören veya mezun olmuş olan hatta hali hazırda iyi yerlerde olan bir çok gencimiz,insanımız bile boş zaman değerlendirmek konusunda yeterli yetkinliğe sahip değil.Bu eğitim kökten,çocukluktan verilmesi gereken bir gelecek yatırımıdır.
Boş zaman değerlendirmek,üniversitelerde araştırma tezi olarak üzerine düşülen bir konudur.Zira gelecekte çocukların kendinden emin,düşüncelerinde özgür ve yaratıcı olabilen,üretebilen ve kendisine saygısı olan bireyler haline gelmesi için oldukça önemli bir mevzu olan “boş zaman” kavramı MEB okullarında çok geri planlardadır.Devletin eğitim politikaları beyanları ve talim ve terbiye kurulu iç tüzüğünde de bulunan binlerce başlıktan birisi de bu konudur.Hatta onlara göre bu eğitim,bireye okul öncesinde verilmeye başlanmalıdır.Buradaki yanlış bu şartları yerine getirmeyen öğretmenler mi,yoksa onları denetlemeyen ve bu hale getiren eğitim ve atama sistemi midir? Bu sorunun yanıtını sizlere bırakıyorum.
Son olarak yazımı bitirirken ülkemizde yapılan bir araştırmada ilköğretim çağındaki çocukların “boş zaman” kavramıyla ilgili düşünceleri konulu araştırmanın bulgularını sunmak istedim.Tabi bu araştırmanın yapıldığı öğrenci grubu,öğrenme ortamı vs gibi kriterlerin farklı ortam ve öğrenciler üzerinde değişkenlik gösterebileceğini düşünürsek,ne kadar dikkate alınması gerekir orası ayrı bir muamma.
“Araştırma bulgularına göre ilköğretim öğrencileri boş zamanı; hiçbir işin yapılmasını gerektirmeyen, öylesine düşünülen, kitap okuyup müzik dinlenilebilen, tek başına veya topluca vakit geçirme zamanı olarak farklı biçimlerde tanımlamışlardır. Araştırmaya katılan çocuklardan kimileri boş zamanlarının olmadığını söylerken kimileri ise boş zamanlarını değerlendirmek için müzik dinleyip kitap okuduklarını, bilgisayarda oyun oynadıklarını, televizyon izlediklerini ve arkadaşları ile vakit geçirdiklerini, test çözüp sportif oyunlara katıldıklarını dile getirmişlerdir. Boş zamanlarında gerçekleştirdikleri etkinlikler sonrasında ise kendilerini rahatlamış ve dinlenmiş hissettiklerini, mutluluk duyduklarını, kendilerine güvenlerinin arttığını ifade etmişlerdir.”
BURAK KERECİ

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder