1 Eylül 2010 Çarşamba

REFERANDUM EŞİĞİNDEKİ ÜLKE



Türkiye uzun zamandır tartışılan ve farklı kesimlerin farklı beklentilerinin olduğu referandum sürecinin son günlerinde artık.Maalesef ki en başından bu güne kadar referandum süreci politik yarış haline dönüştürüldü ve sonucunda halkın dahil olacağı bir anayasa değişikliği gerçek hatları ile incelenemedi.Aslında inceletilmedi demek de mümkün .Çünkü siyasal iktidar,muhalefet hatta meclis dışındakiler bu referandumu sivil anayasanın değişmesi olarak görmekten çok uzaklar.Hali hazırda herkes, referandum sonucunda oluşacak yapıdan nemalanma ,oluşacak ortam sonucunda kendi çıkarlarını rahatça sürdürebilmenin peşinde.

Bundan önceki yazılarda da belirttiğimiz üzere anayasanın sivilleşmesi ,halkın demokratik bir anayasa üzerinden yönetilmesi gerçekten çok ama çok önemli.Çünkü eğer ki demokrasiye inanıyor ve öyle yönetilmek istiyorsak bu şekilde bir anayasa değişikliği hepimizi heyecanlandırmalı.Ancak sürecin başından bu güne kadar anayasa değişikliği tasarısı siyasal rekabete dönüştü.Daha olayın henüz başında yani mecliste bu paketin görüşülmeye başlandığı günlerde paket tartışılma olmadan reddedilmeye çalışıldı.Ne olursa olsun paketin mecliste görüşülmesinden kaçmak,görüşmelere toplu olarak katılmamak demokrasi anlayışı ile uyuşmamakta.Halkın iradesi doğrultusunda milletvekili sayısına bakılmadan paket tartışılmalı idi ;ancak bu olmadı.

Muhalefetin güçlü kanadında durum böyleyken iktidar kanadı da anlaşılmaz tavırlar içinde maalesef.Hemen hemen her gün ülkenin farklı kesimlerinde kamu personelinin evet kampanyası içine sokulduğunun haberleri gelirken ,hayırlı ramazanlar sloganlarının üstünün örtülmeyi çalışılması yanlış bile değil çok ama çok çocukça.Diğer kesimlerinde kampanyalar yaparak taraf olma çabasını düşündüğümüzde işin ne kadar yanlış boyutlarda seyrettiğini izliyoruz ne yazık ki.

Süreç maalesef ki kötü bir şekilde başladı ve aynı şekilde devam etmekte.Ancak bu yaşanan süreçte çuvaldızı biraz olsun kendimize batırmakta fayda var.Halk olarak maddeler üzerinde ne kadar duruyoruz ki?Zaten kutuplaşmış ortamda taraf değil miyiz?İktidar yaptıysa bildiği vardır veya iktidar yaptıysa muhakkak karşı çıkmalıyız ayrımlarının tam ortasında değil miyiz?Karar alacak olan bizler meydanları doldururken içi boş söylem ve atışmalardan haz almıyor muyuz ki?Üzüntü verici ama bu soruların tamamının cevabı evet.Halk da kazanacaklarından veya değişecek hukuki ,sosyal ortamdan çok da haberdar değil.

Sonuç olarak maddelerin yoğun bir şekilde tartışıldığı bir süreç ve daha kapsamlı bir anayasa değişikliğini oylasa idik;çok daha iyi bir referandum atmosferinde olacaktık.Ancak evet-hayır oyununun içindeyiz şu an.Ne olursa olsun umarım bu maddeler bilerek ve düşünülerek taraf olmadan kararlar verilir ve referandum ülke tarihinde önemli bir dönüm noktası olur,daha demokratik bir Türkiye’den söz ederiz.

ERDEM ÇETİN

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder