28 Nisan 2010 Çarşamba

SPORCUYA VERİLEN DEĞER

Muş’ta ki atletlerin çaresizlikler içinde kazandığı başarılar ile ilgili haber ; okuyanları şaşırtmasa da üzmüştür.Haberde gerçek bir başarı hikayesi anlatılırken ülkemize önümüzdeki senelerde çok önemli başarılar kazandırabilecek gençlerin neden küçük yaşlarda başarıyı yakalayıp ondan sonra bu olayı götüremedikleri de ortaya çıkmaktadır.

Haberin içeriğinde Muş Rekabet Lisesi’nde okuyan genç atletlerin hem erkek,hem kız takımı olarak Türkiye birincisi olduğu ve bunu katılacakları Dünya Kupası’nda taçlandırmak istedikleri vardı.Bunu yaparken de Dünya’da hiçbir ülkenin kazanamadığı bir başarıyı gerçekleştirmek istediklerini söylüyorlardı.Ama bu kadar önemli hedefleri olan bu atletler maddi imkansızlıklar yüzünden Türkiye’de ki koşulara lastik ayakkabılarla başlamışlardı.Hatta birçok zaman antrenmanlarını yırtık ayakkabılarla yapmışlardı.Bu haberin içeriği Türkiye’de spora ve sporcuya verilen değerin açık örneği maalesef.Hep tartışılır ya;neden bu kadar kalabalık nüfus içinde atletler çıkmaz ?Veya neden devşirme atletler ile atletizm başarıları kovalanır?Ya da bu güne kadar bu ülkeye en büyük atletizm başarılarını kazandırmış atlet olan Süreyya Ayhan ,neden atletizmi bırakmanın eşiğindedir diye?

Tüm bu soruların cevabı aynı nedenlerden aslında.Ülkemizde maalesef sporcu yetiştirme kültürü yok.Yetişen sporcuların devamlılığını sağlayacak organizasyonlar ise; sporu yönetenlerin aklından dahi geçmiyor.Muş’ta ki olay aslında bu ülkenin sporcularının kaderi.Aynı örneği diğer branşlarda da yaşıyoruz.Bu kadar kalabalık ve genç nüfus sporcu yetiştirmiyor değil.Ancak Muş’ta ki örnek bize her şeyi anlatmakta.Bu çocuklar içlerindeki heyecan ile şu an atletizme devam ediyorlar.Ancak hayatlarının yol ayrımında; bu çocuklar gelecek planlarını yaparken sporu düşünebilirler mi?Maddi sorunları bir kenara itip atletizme ne kadar devam edebilirler?Elbette ki edemezler ve bugün başarıdan başarıya koşan bu gençler spordan mecburen koparlar.

Spor bir ülkenin aynasıdır.Sporla uğraşan gençlerin bol olduğu bir ülkede kültür seviyesi değişir ve hayata bakış farklılaşır.Ülke sporunu yönetenler belki bunun farkında değil ancak;tüm dünya bunun farkında.Ülkeler bu yaşlardaki sporculara gelecek hazırlamakta ve sporcuların hayatlarının geri kalanını garanti etmekte.Çünkü sporcu yetiştirmek ,sporcunun ülkesine kazandıracağı başarılar onlar için çok önemli.Ülkemizde de artık bu durum değişmeli.Başta Muş’ta ki sporcular olmak üzere Anadolu’da ki tüm değerlere sahip çıkılmalı.Spor Bakanlığı kurmak ,Olimpiyat düzenlemeye talip olmak bir ülkenin sporuna sahip çıkmak değildir.Önemli olan bu ülkeye sporcu yetiştirmek ve o sporculara gelecek verebilmektir.

ERDEM ÇETİN

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder